Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir geçtiğimiz gün Haber Global’de katıldığı programda, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki son gelişmelerini anlattı. Milli Muharip Uçak ve KIZILELMA ile ilgili önemli gelişmeleri duyuran Demir, “F-35 vermeyenler bir gün utanacak” dedi.
Milli Muharip Uçağının en önemli projeleri olduklarını vurgulayan İsmail Demir, “Dış ülkelerin dudak büktüğü bir proje ama onu da hayata geçirdiğimiz görülecek. Bir uçak yapmıyorsunuz sadece birçok teknolojiyi hayata geçiriyorsunuz bu bir çıkış noktası oluyor. Ekosistem oluşuyor, yapmaya cesaret edilemeyen şeyleri yapmak isteyenler oluyor. Gece gündüz çalışarak inşallah bunu da Türk milleti hizmetine vereceğiz.” dedi.
“KIZILELMA’nın kabiliyetlerini görüp şaşıracaksınız” diyen Demir sözlerini şöyle sürdürdü; Müttefik ülkelerimiz bizlere bazı şeyleri “Vermem” derken bizim de günü geldiğinde bunları önlerine koymamız gerekiyor. Bize F-35 vermeyenler bir gün utanacak. Gelecek sene teste başlamak üzere hazır bir uçağımız olacak. 2030’da Milli Muharip Uçak’ta bir filoyu teslim edebilecek hale geleceğiz. Bu süreç uzun gelebilir ama sürecin böyle olması gerekir. Çünkü can taşıyan bir sistem o açıdan çok emniyetli olması lazım. Kabiliyetlerinin de teker teker onaylanması gerekiyor.
(Milli Muharip Uçak)
İLK UÇUŞ 2025’TE
Peki Milli Muharip Uçak ve KIZILELMA’nın gelecekteki yeri nasıl olacak? Önümüzdeki 50 yıllık sürece dikkat çeken Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
MMU’nun 2023’te üretim hattından çıkış töreni yapılacak. 2025’te ilk uçuşu bekleniyor. 2028’de de ilk teslimi bekleniyor. 2030’da ise ilk filonun teslim edileceğini belirtiyor İsmail Demir. Motor açısından baktığınızda ve diğer özellikler açısından ilk prototoip General Electric motoruyla yapılacak. Muhtemelen söylenenlere göre, ondan sonra milli motorların geliştirilmesi programına bakarsanız milli motor seri üretimi 2028’de hazır olması bekleniyor.
(Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, BAYKAR üretim tesislerinde geçtiğimiz haftalarda CNN International’e röportaj vermişti. Tesislerde KIZILELMA’nın prototipi böyle görüntülenmişti.)
“ZAMAN GEÇTİKÇE GELİŞTİRMELER DAHA YÜKSELECEK”
Bütün tesisleri, onayları, seri üretime başlaması derken bu program dahilinde 2030’daki ilk bir filonun da F110 teslim edilmesi gerekir. Bazı özelliklerine bakıldığında, teslim edilecek ilk blok uçakları (Blok 1 veya Blok 0) tam olarak tüm 5. nesil özelliklerini sağlayamayacağı daha sonra geliştirilmeye devam ederek bir sonraki bloklarda tamamen tüm 5. nesil kabiliyetlerini kazanacağını düşünüyorum. Bu bir geliştirme süreci. Aynı diğer uçaklarda olduğu gibi Blok 1, 2, 3, 10, 20 diye gidecektir. Zaman geçtikçe geliştirmeler devam ederek daha yükselecek.
50 YILLIK SÜREÇ
Temel Kotil’in zamanında söylediğine göre, ileriki süreçte 6. nesilde bazı özellikler kazanacak. MMU bir süreç. 2030’da yabancı motorla bir teslim olacak. Muhtemelen, bir aksilik olmazsa 2032-2035 milli motorla teslimleri yapılacak ama geliştirmeleri devam edilecek. Tüm ömrüne baktığınız zaman 2070’lere kadar kullanılacak bir uçaktan bahsediyoruz. 2020 ile 2070 arası 50 yıllık süreç içerisinde geliştirmeler sürekli devam edilecektir.
“2050’LER CİVARINDA YARI ÖMÜRLÜ MODERNİZASYON OLACAK”
Sadece belirlenen adette teslimler bittikten sonra da yarı ömürlü modernizasyonları olacak. 2030 ile 2070 arasına baktığınız zaman 2050’ler civarında yarı ömürlüler modernizasyonu olacak. Orada da iyileştirmeler devam edecektir. Tüm dünyada böyle gidiyor. Bu tam geçiş sürecine denk geliyor. Hangi geçiş süreci? Aslında savaş uçaklarının insansızlaştırılması. Burada da ‘KIZILELMA’ya geliyoruz.
KIZILELMA insansız hava araçlarının veya insansız savaş uçaklarının aslında geleceği. Nasıl atom bombası var diye uçaktan, tabancadan, piyade tüfeğinden vazgeçmiyorsak tabiki bazı görevlerde eski SİHA’lar olacaktır.
GELECEĞİN BAŞLANGICI: KIZILELMA
İnsansız savaş uçağı açısından bakarsanız hem çok rollü, hem de hava üstünlük uçakları bakarsanız geleceğin başlangıcı KIZILELMA’dır. Tabiki 2050’lilerin 2060’ların hayal edildiği gibi kendi kendine uçan, çevresinde yok eden birşey olarak başlamayacak.
MMU İLE KIZILELMA’NIN YOLCULUĞU BERABER İLERLİYOR
KIZILELMA’nın da ilk Blok 0’ı ses altı hızda uçabilen ama faydalı yük taşıyabilen bir uçak. Yavaş yavaş onun da özellikleri artacak. MMU ile KIZILELMA’nın yolculuğu beraber ilerliyor. İkisi de birlikte büyüyecekler, birlikte gelişecekler ve birlikte kullanılacaklar.
Gelecekte KIZILELMA çok yönlü bir platform olacak. Bunlardan bir kısmı koruyacak, bir kısmı da savaşacak. Aslında birçok görevi paylaşan ve insan bir sistem içinden yönetilen bir sistem olacak. İleride insanlı uçaklar tamamen kaybolacak. O zaman tamamen sistem otonom ve yapay zeka yardımıyla kendi karar verebilen (belirli bir noktaya kadar) ama son noktada insanın her zaman düğmeye basacağı uçaklar haline gelecekler.
“BUNLARIN HEPSİNİ GELECEK KIZILELMA VE TÜREVLERİ KARŞILAYACAK”
İçinde insan olmaması sebebiyle şuan için insanlı sistemlerde düşünülmeyecek hıza da çıkacaktır. Muhtemelen bu tür uçaklar gelecekte hipersonik olacak. Öyle olunca manevra kabiliyetleri de inanılmaz olacak. Havada ve muharebede çok farklı yönlere gidecek. KIZILELMA da bunların atası, dedesi olacak. MMU ise insanlı olduğu için gelişmesi KIZILELMA’ya göre daha sınırlı kalacak. Halbuki KIZILELMA daha geriden gelecek ama bir süre sonra MMU’yu geçecek. Bu işin geleceği KIZILELMA olacak. Tabiki farklı sistemler olacak. Bizim bugünkü gibi yine İHA’lar üzerinden erken ihbar uçakları olacak. Yine İHA üzerinden yüklü deniz karakol uçakları olacak. Ama bugün için bizim avcı uçağı dediğimiz üç tane ana savaş uçağı var. Bunların hepsini gelecekte KIZILELMA ve türevleri karşılayacak.
“SÜREKLİ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İlk etapta hava-yer görevlerini yapacaktır. Hemen hava-hava görevlerini yapmayacaktır. Altını özellikle çiziyorum. İnsansız uçaklar, insanlı uçakla savaşacak seviyeye belki 15 sene sonra teknoloji gelişirse gelebilir. Bu da süreç demek. MMU da KIZILELMA da bir sürecin parçası. En düşük modellerinden başlayacağız ama sürekli geliştirmeye devam edeceğiz. Bu bizim için çok kolay. Neden? Çünkü üzerine monte edeceğiz herşeyi biz kendimiz çalıştık. Platform bizim, üzerine koyacağımız silah bizim, üzerine koyacağız elektronik harp sistemi bizim, üzerine koyacağımız SAR radarları vs. hepsi bizim olacağı için istediğimizi takıp, istediğimizi çıkartabileceğiz.
“TSK’NIN HAREKAT PLANLARINA UYGUN ŞEYLER YAPACAĞIZ”
Bizim özelliğimiz TSK’nın ihtiyaçlarına göre bunu yapabileceğimiz için dolayısıyla ABD’den alsanız belki istediğiniz bir özelliği ekletemeyeceğiniz için tam istediklerinizi yapamazsınız. Ama biz kendi ihtiyaçlarımıza göre tasarladığımızda ve hemen değiştirebildiğimiz için TSK’nın doktrinlerine, stratejilerine ve harekat planlarına uygun şeyler yapacağız. Veya hemen sahadan gelen bilgilere göre yeni bir versiyonunu çıkartabileceğiz. Bu da dışarıdan aldığımız bir şeyle hiç elde edemeyeceğimiz bir kabiliyet demektir.