Milliyet.com.tr/ÖZEL Küresel altın talebi merkez bankalarının alımlarıyla son 10 yılın en güçlü seviyesine çıktı. Dünya Altın Konseyi’nin, 2022 yılına ilişkin “Küresel Altın Trendleri” raporu yayımlandı. Rapora göre, merkez bankalarının ve özel yatırımcıların güçlü alımları geçen yıl altında yıllık talebi en yüksek seviyeye çıktı.
Dünya Altın Konseyi raporuna göre, merkez bankalarının altın alımı geçen yıl bir önceki yıla göre 450 ton artarak 1967’den beri en yüksek seviye olan 1.136 tona çıktı. Merkez bankalarının alımlarının çoğu rapor edilmedi.
Öte yandan, Türkiye’nin yatırım amaçlı altın talebi (sikke ve külçe altın) de geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 38 artarak yaklaşık 85 ton oldu. Ülkenin mücevher olarak altın talebi ise geçen yıl 2022’ye göre yüzde 8 artarak 36,7 tona ulaştı.
ALTINA YOĞUN TALEBİN SEBEBİ NE?
BLG Finansal Danışmanlık Kurucu Ortağı Belgin Maviş açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Şu anda insanlar risksiz yatırım aracı olarak altını görüyor. Kimisi çok yükseleceğini düşünüyor. Kimisi 2023 yılında dünyanın ciddi anlamda resesyona gireceğini ve burada elindeki nakdin erimemesi için ve her an için geçerli bir aktör olmasından dolayı altın taşıyor.
Merkez Bankaları da genişlemeci para politikalarını devam ettirdiği sürece altın rezervlerinin güçlü olmasına bakıyor.
‘ALTINDAKİ YÜKSELİŞİN ANA SEBEBİ FED’
Ama bir gerçek de var ki ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırabilme ihtimali altını baskılamıştı. Şimdi Fed’in faizleri yine artıracağı ama korkulan gibi agresif bir faiz artışı olmayacağının etkisi ile doların aşağı yönlü hareketine bağlı olarak altın fiyatlarında yükselişin kapısı açılmış oldu. Şu anda yükselişin sebebi budur.
2023 YILINDA ALTINA YOĞUN TALEP SÜRER Mİ?
2023 yılında da altına talep devam eder. Dünya genelinde büyümelerin revize edildiği ortamda altına yöneliş hız kazanır.
TÜRKİYE’NİN ALTIN TALEBİNDEKİ ARTIŞ DEVAM EDER Mİ?
Borsaya gelmeyen, faizden çekinen yatırımcının iki alternatifi vardır. Birisi dolar diğeri altındır. Dolar kuru KKM kapsamında sabit kaldığı için yükselme hareketi olmayacağından dolayı altına yönelim arttı.”